Kongre ve Sempozyumda Sunum Yapmak - Bazı İpuçları | Akademik Birisi

Kongre ve Sempozyumda Sunum Yapmak - Bazı İpuçları

  1 yorum


Akademik kariyerinizin henüz başlarında iken kendinizi geliştirmek adına yapabileceğiniz en güzel etkinliktir bir sempozyum ya da kongrede sunum yapmak. İster danışman hocanızla birlikte katılım sağlayın, isterseniz arkadaşlarınızla isterseniz de bireysel katılım sağlayın ama mutlaka bu tecrübeyi yaşamak için acele edin.

İlk deneyim olması nedeniyle haliyle heyecan ve korku verici olabiliyor. Alanında yetkin akademisyen ve araştırmacıların karşısına çıkıp araştırmanızın sonuçlarını sunacak olmak size hata yapmaktan korkmayı, nefes kontrolü yapamayacağınızı düşünmeyi, küçük düşmekten korkmayı ve daha da fazlasını bir arada yaşamanıza neden olabiliyor. Biliyorum öyle, çünkü bende zamanında bu duyguları yaşadım.

Şunu unutmayın ne kadar hazırlıklı ve donanımlı giderseniz gidin ilk tecrübenizde bunları yaşamanız gayet normal. Zaten sunumunuzu dinleyenler de bunun farkında olacakları için sizi çok fazla zorlamayacaklardır.

Kongre ve sempozyumlarda en iyi sunumu yapabilmek için kendi tecrübelerimle de sabit bazı ipuçları vermek istiyorum.

Sunumla ve Slaytla Alakalı Olanlar


             Sunumunuzu hazırlarken uzun uzadıya yazılardan mutlaka uzak durun. Bir sayfa slaytta en fazla 3-4 cümle bulundurun.

             Her 3-4 sayfada bir muhakkak bir görsel bulundurun. Bu görsel bir analiz, istatistiksel veri, konuyla ilgili örnekleme fotoğrafı ya da grafiksel anlatım olabilir. Böyle bir görsel bulunması hem size soluk aldıracaktır hem de kürsüden kurtulup sahneyi daha etkin kullanmanız için size fırsat sağlayacaktır.

             Sunumlarınızda etkin olarak kullanacağınız 1-2 anahtar kelime seçin ve bütün anlatımınızı bu anahtar kelimeler üzerine kurmaya çalışın. Sunumlarda çok fazla anahtar kelime kullanmak dinleyicilerin dikkatinin dağılmasına neden olabilir.

             Dinleyicilerin sizi, konuşmanızın başlamasından sonra en dikkatli dinledikleri süre ilk 6-7 dakikadır. Bu süre içerisinde dinleyicilerinizi ne kadar iyi yakalayabilirseniz sizi o derece sıkılmadan dinleyeceklerdir. Sıkıcı geçen bir sunumun size karşı oluşan ilk intibanın olumsuz olmasına neden olacağını unutmayın.

             Tüm makalenizi slaytlarla anlatmaya çalışmayın. Özellikle literatür kısmını çok yüzeysel geçmeye çalışın çünkü o salonda sizi dinleyenlerin çoğunluğu zaten alanında yetkin olduğu için literatür kısmını biliyorlardır.

             Hipotezlerinizi savunurken ve elde etmiş olduğunuz sonuçları paylaşırken kısa ve komik örneklemeler verin. Bu size daha fazla artı puan kazandıracaktır.

             Slaytlarınızı çok fazla uzun tutmayın ortalama olarak 15 sayfalık bir sunum her zaman 30-40 sayfalık sunumlara göre daha fazla takdir edilmiştir. Çünkü sayfa sayısı ne kadar çoğalırsa dinleyicilerin sıkılma olasılığı da o kadar artacaktır.

             Sunumunuz bittikten sonra elbette sorular gelecektir. Bu soruları, incelediğiniz literatür ve elde ettiğiniz sonuçlar dahilinde cevaplamaya çalışın. Konunun dışına çıkan ve yeterince bilgi sahibi olmadığınız sorularda ise açık sözlülükle bilginiz olmadığını söyleyin. Bunu söylemek karma bir cevap verip hata yapmanızdan daha iyidir.

             Bunların dışında son olarak dikkat etmeniz gereken bir şey var.  O da giyiminiz. Klasik renkler ve klasik kıyafetler sizin kendinizi daha motive ve güçlü hissetmenizi sağlayacaktır. Erkekler için kumaş bir pantolon ve gömlek, kadınlar içinde kumaş bir etek ya da pantolon üzerine bir gömlek en iyisi olacaktır.

Sunumunuz Bittikten Sonra Neler Yapmalı? 

             Artık sunumunuz bitti. Bu noktadan sonra artık olabildiğince network kurmaya çalışın. Sunumunuzu dinleyen jüri üyelerinin ve diğer dinleyicilerin yanına gidip eksiklerinizi ve hatalarınızı muhakkak sorun. Aldığınız eleştirilere karşı hemen kendinizi savunmaktansa ve küçük bahanelerin arkasına sığınmaktansa defterinize küçük notlar alın ve o kişinin düşüncelerine değer verdiğinizi gösterin.

             İlk defa tanıştığınız kişinin ismini, okulunu, yaptığı çalışmaları ve katıldığı diğer kongreleri ve konferansları sorabilirsiniz. Dikkatinizi çeken bir özelliği varsa muhakkak mail adresini alın. Kongre bitiminden 1-2 hafta sonra kendinizi ona hatırlatacak bir mail atmanız ve herhangi bir konuda yardımını istemeniz size ileride çok işinizi yarayacak bir iletişim hattı kurmanızı sağlayacaktır.

             Oturumları gösteren programları takip edin ve kendi alanınızla alakalı sunumlara muhakkak katılın. Elinizde muhakkak bir kalem ve kağıt bulundurun böylece ilginizi çeken her detayı not alabilirsiniz.

             Kokteyller ve yemek esnasında kendi başınıza bir köşeye çekilmeyin. Kalabalık gruplar arasına girin ama muhabbetlerine direk olarak girmek yerine önce dinleyici olun.


1 yorum :

  1. Paylaşımlarınız için teşekkürler çok faydalı olduğunu düşünüyorum

    YanıtlaSil