Akademik Birisi

Örnekleminizi, ölçeğinizi ne kadar doğru seçerseniz seçin ve verilerinizi ne kadar dikkatli girerseniz girin CFI değeri bazen istenildiği gibi çıkmayabiliyor. 

Bilindiği üzere CFI değeri 0 ile 1 arasında yer almaktadır. 1'e yakın CFI değerleri ise çok iyi bir uyum olduğunu ifade etmektedir. Mevcut literatürde CFI değerinin 0.90 üzerinde olması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak bazı kaynaklarda 0.90'a çok yakın değerlerinde kabul edilebileceğini söylemektedir. Bu kapsamda CFI değerimizi çarpıtmadan, akademik ahlaka uygun olarak nasıl yükseltebiliriz. 

Bununla ilgili olarak ilk yapılması gereken Analiz Yaptıktan sonra sırayla "Estimates"-> "Scalers"-> "Standardized Regression Weights" sekmesine gelerek Estimate değeri 0,700 e uzak olan ifadeleri analizimizden çıkarmak ancak burada ne kadar az ifade çıkarılırsa o kadar iyidir. Çünkü her ifadenin o boyut ile ilgili bir durumu ölçmeye çalıştığını bu yüzden çalışmanın amacından sapabileceğini unutmamak lazım.

CFI değerini artırmak için ikinci ve en önemli yapılması gereken ise aynı boyut içinde yer alan ifadeler arasında kovaryanslar kurmaktır. Peki hangi ifadeler arasında kovaryansların kurulması gerekmektedir. Bu noktada bakılması gereken yer aşağıda yer almaktadır. Aşağıdaki "Modification Indices" sekmesinde yer alan M.I. değerleri en yüksek ifadeler arasında kovaryansların kurulması gerekir. Ancak burada unutulmaması gereken ifadelerin aynı boyut içerisinde yer alması gerekir. Genellikle M.I. değeri 10 üzerinde olanların öncelikle kovaryansı kurulmalıdır. Daha sonrasında 10 ve altına sıra gelebilir.

AMOS'ta modelinizi kurdunuz, verilerinizi içeriye aktardınız, koveryanslarınızı çizdiniz ve analiz tuşuna bastınız. Birden karşınızı "modification indices cannot be computed with incomplete data" yazan aşağıda ki gibi bir ekran geldi. Saatlerce uğraştınız içinden çıkamadınız ve şimdi buradasınız.

Evet bu hatayla bende karşılaştım. Çözümünü ararken insanların bu hata ile çok sık karşılaştığını, çözüm aradığını ve çözümünü bulamadıklarını fark ettim. Sonrasında araştırırken sorunun neyden kaynaklandığını çözdüm. Bunu sizinle paylaşmak istiyorum. 

Bu sorunun aslında nedeni çok basit. Anket (veya ölçek) formunuzda yer alan sorulardan bir veya birden fazlasına katılımcılarınızdan bazılarının cevap vermemiş olması. Yani eksik verinin bulunması. Bu konuda yapılması gereken hemen o katılımcının verdiği cevapların tamamının veri setinden çıkarılması. Bunun için spss dosyası üzerinden verileri aldıysanız bu dosyaya gidin ve o katılımcıları bulun ve cevaplarının tamamını silin. Böylelikle anketinizi sorunsuz kolaylıkla halledebileceksiniz.

Marka en temel anlamda bir satıcının mal ve hizmetlerini diğerlerinden ayıran herhangi bir isim, terim, tasarım, stil, kelimeler, semboller veya diğer özelliklerden oluşur. Bir marka aynı zamanda müşterinin gözünde bir ürünü diğerinden ayırır. Tüm unsurları (yani logo, renk, şekil, harfler, resimler), bu marka hakkında sahip olduğumuz diğer tüm düşüncelerimizle bir çağrışıma neden olan psikolojik bir tetikleyici veya uyarıcı olarak çalışır. Melodiler, ünlüler ve sloganlar da çoğu zaman marka olarak kabul edilir.

Marka kelimesinin İngilizce karşılığı olan Brand kelimesi aslında "Burn" kelimesinden türemiştir. Bunun sebebi ise büyük çiftlik sahibi insanların, hayvanlarının (Domuz, sığır, koyun vs.) meralarda birbirine karışmaması için hayvanlarının genellikle sağ ya da sol arka but kısımlarını ateşte ısıtılmış olan demir parçası ile damgalamalarından gelmektedir.

İtalyanlar, 1200'lü yıllarda kağıt üzerinde filigran şeklinde markaları ilk kullananlar arasında sayılmaktadır. Ancak, kitlesel pazarlamada bu kavram, 19. yüzyılda paketlenmiş ürünlerin piyasaya sürülmesiyle ortaya çıkmıştır.

Sanayi Devrimi sırasında, sabun gibi birçok ev eşyasının üretimi, atölyelerden büyük fabrikalara taşındı ve seri üretilip daha geniş bir pazara satılabilir hale geldi. Fabrikalar ürünlerini sevk ederken kullanılan varillerin üzerine logolarını veya amblemlerini markalayarak, “marka”nın anlamını ticari marka anlamına gelecek şekilde genişletti. Bu, paketlenmiş ürün üreticilerinin, ürünlerine yerel rakipler kadar güvenilmesi gerektiğini bildirmelerini sağladı.

Başarılı bir marka, tüketicinin zihninde güçlü, olumlu ve kalıcı bir izlenim yaratabilir. Markalar, doğru bir şekilde geliştirilip yönetilirse, tat, tasarım, performans, kalite, değer ve prestij için dış ipuçları sağlar. Markalar, geçmiş reklam, promosyon ve ürün itibarının doğrudan bir sonucu olarak tüketiciye şirketi veya hizmeti belirtmenin yanı sıra bir ürün hakkında olumlu veya olumsuz mesajlar iletir.

Kaynak: https://courses.lumenlearning.com/boundless-marketing/chapter/branding/