Aralık 2024 | Akademik Birisi

Neo-Luddizm Hareketi

  Hiç yorum yok

Image


Luddizm Hareketi

Ludditler, 19. yüzyıl İngiltere'sinde, tekstil makinelerini yok etme konusunda tanınmış radikal bir grup olan ve yeminli olarak örgütlenmiş tekstil işçileriydi. Adlarını, Leicester yakınlarındaki Anstey'den olduğu iddia edilen efsanevi bir dokumacı olan Ned Ludd’dan almışlardır. Ludditler, makineleri “aldatıcı ve sahte bir şekilde” kullandıkları için üreticilere karşı protesto yapmışlardır; çünkü makinelerin, mesleklerini öğrenmek için harcadıkları zaman ve çabanın boşa gideceği ve makinelerin yerini alacağı endişesini taşımışlardır.

Luddite hareketi, İngiltere’nin Nottingham şehrinde başlamış ve 1811-1816 yılları arasında yayılan büyük bir isyana dönüşmüştür. Huzursuzluk arttıkça, fabrika ve değirmen sahipleri protestoculara karşı şiddet kullanmaya başlamış, bazıları kurşunla vurulmuştur. Sonunda, hareket hukuki ve askeri müdahale ile bastırılmış, birçok Luddite suçlu bulunarak idam edilmiş veya cezai olarak sürgün edilmiştir.

Neo Luddizm Hareketi

Neo-Luddizm, modern teknolojilere karşı çıkan ve daha ilkel teknoloji seviyelerine dönülmesini savunan, hiyerarşisiz, lidersiz bir hareket olarak tanımlanabilir. Bu hareket, teknolojiyi pasif bir şekilde reddetme, çevreye zararlı teknolojiler üretenleri hedef alma, daha basit bir yaşam tarzını teşvik etme veya teknolojik sabotaj eylemlerine girme gibi uygulamalarla karakterizedir. Antiglobalizasyon hareketi, anarşist-primitivizm, radikal çevrecilik ve derin ekoloji gibi akımlar, modern Neo-Luddist hareketle ilişkilidir.

Neo-Luddizm, teknolojinin bireyler, topluluklar ve çevre üzerindeki etkileri konusunda duyduğu endişelerle harekete geçmektedir. Hareket, yeni teknolojilerin uygulanmadan önce titizlikle güvenli olduğunun kanıtlanmasını talep eden "tedbir ilkesini" savunmaktadır; çünkü bu teknolojilerin potansiyel bilinmeyen sonuçları olabilir.

Günümüzdeki bakış açısı, orijinal Luddite felsefesinden farklıdır, çünkü Luddizm tüm teknolojik ilerlemelere karşı çıkar, oysa Neo-Luddizm, toplumu tahrip edici veya zararlı olarak görülen teknolojilere karşıdır.

Neo-Luddizm, teknolojik ilerlemelerin kasıtlı olarak yavaşlatılmasını veya durdurulmasını savunur. Bu hareket, belirli teknolojileri reddeden bir yaşam tarzını teşvik eder ve bu yaklaşımın en iyi yol olduğuna inanır. Robin ve Webster’a göre, Neo-Luddizm doğaya ve idealize edilmiş doğal topluluklara dönüşü öngörür. Endüstriyel kapitalizmi benimsemek yerine, Neo-Luddizm, Amish toplumu ve Nepal ile Hindistan’daki Chipko hareketi gibi küçük ölçekli tarım topluluklarını gelecekteki modeller olarak görmektedir.

Neo-Luddizm, yeni teknolojilerin var olan sorunları çözemeyeceğini, biyolojik silahlar, nükleer savaş ve çevresel bozulma gibi mevcut sorunlara yol açabileceğini savunur, bu da yeni riskler oluşturabilir.

Bu tür durumlarda, bilimsel ilkelere karşı bir tür karşıtlık da tartışılabilir. Antibilimsel görüşleri savunanlar, bilimi evrensel olarak uygulanabilir bilgi üretebilen objektif bir yöntem olarak kabul etmezler. Bu eğilim, bilimsel kavramların reddedilmesi ve bilimsel yaklaşımı reddeden, ancak bilimsel olduklarını iddia eden sahte bilimsel yöntemlerin benimsenmesiyle de kendini gösterir. Antibilimsel eğilimler ayrıca komplo teorilerine inanmayı da teşvik edebilir. Bilime olan güvenin eksikliği, politik aşırılığın ve tıbbi tedavilere veya diğer bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlere karşı şüpheciliğin teşvik edilmesiyle yakından ilişkilidir.

Kaynak: Stoica, V. (2024). Anxiety Over the Future: Cultural and Historical Insights into Technological Fears. Technium Soc. Sci. J.60, 240.

Unutulmuş Bir Türk Geleneği Nardugan Bayramı

  Hiç yorum yok
Image

(Yazıya başlamadan önce belirtilmesi gereken bir husus bulunmaktadır. Günümüzde bazı tarihçiler Nardugan biye bir bayram olmadığını ifade etmekte bazı tarihçiler ise bunun var olduğu iddia etmektedirler. )


Nardugan kelimesi, Türkçede "Nar" (güneş) ve "Tugan" (doğmak) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Bu da "güneşin doğuşu" ya da "güneşin yeniden doğuşu" anlamına gelmektedir. Nardugan, özellikle kış gündönümüne denk gelen 21 Aralık civarında kutlanmaktadır. Bu tarih, yılın en uzun gecesi ve en kısa gündüzü olduğu için eski Türkler için önemli bir dönüm noktasıydı.

Nardugan, Türklerin güneşe olan saygısını ve onun hayat veren gücünü kutlamanın bir yolu olarak ortaya çıkmıştır. Kışın karanlık günlerinden sonra güneşin yeniden "doğması" ve doğanın uyanmaya başlaması, bu kutlamanın ana temasını oluşturmaktadır. Bu dönemde, kışın karanlığının sona ermesi ve baharın habercisi olan güneşin geri dönmesi, hem doğal bir olay hem de manevi bir yenilenme olarak kabul edilmektedir?

Peki Nardugan Bayramın'da hangi ritüeller yapılmaktadır?

  • Ağaçlar süslenir, değerli eşyalar ve bez parçaları asılırdı.
  • Yeni yılın bereketli geçmesi için dualar edilir ve bolluk dilenirdi.
  • Eski Türkler, özellikle ateşi kutsal sayarlardı. Nardugan’da, güneşi simgeleyen ateş yakılarak, karanlıkların sona ermesi ve ışığın, yani güneşin, geri dönmesi kutlanırdı.
  • Şamanlar, doğa ruhlarına ve güneşe dua eder, kötü ruhları kovar ve bereketli bir yıl için ritüeller düzenlerdi. Bu ritüellerde ateş yakma, davullar çalma ve dans etme gibi törenler yer alırdı.
  • Nardugan aynı zamanda ailelerin bir araya gelip kutlamalar yaptığı, birlikte yemekler yediği ve yeni yıl için iyi dileklerde bulunduğu bir bayramdı.


Günümüzde, Nardugan, bazı Türk toplulukları tarafından hala geleneksel olarak kutlanmaktadır. Azerbaycan'da, Türkistan’da ve bazı Orta Asya ülkelerinde Nardugan, özellikle Şamanist kökenlerden gelen geleneklerin yaşatıldığı bir bayram olarak zaman zaman anılmaktadır. 

İslamiyet'in yayılmasıyla birlikte, Nardugan kutlamaları büyük ölçüde kaybolmuş olsa da, bazı halklar bu gelenekleri, İslam'ın kabulünden sonra bile bir tür "yeni yıl" kutlaması olarak devam ettirmiştir. Bugün, Nardugan'ın kutlanması genellikle kültürel bir etkinlik olarak değerlendirilir ve eski inançların izlerini taşıyan bir bayram olarak yaşatılır.