Önemli Not: Bu case study derslerde örnek olarak işlenmesi için hazırlanmıştır. Daha detaylı bilgi için kitabın mutlaka temin edilmesi gerekmektedir. Kitabı alıp tamamını okumanızı tavsiye ederim. Aşağıda verilen kısa bilgiler kitapta bahsedilen kıymetli tavsiyelerin basit bir kısmını oluşturmaktadır.Akın Öngör ve Garanti Bankası’ndaki Dönüşüm Süreci
Akın Öngör’ün Garanti Bankası’ndaki yolculuğu, bir sabah kahvaltısıyla başlamıştı. Garanti Bankası’nın sahibi Ayhan Şahenk, Akın Öngör ile gizli bir kahvaltı yapmayı teklif etmiş ve bu özel toplantıya kimseye bahsetmemesini istemişti. Bu şekilde başlayan süreç, bir dizi kahvaltı toplantısıyla devam etti ve sonuç olarak Akın Öngör, Garanti Bankası’nı Türkiye’nin en büyük finansal kuruluşlarından biri haline getiren vizyonu geliştirdi.
Ayhan Şahenk'in Teklifi ve Akın Öngör'ün Stratejisi
Bu kahvaltıların ardından Ayhan Şahenk, Akın Öngör’den Garanti Bankası’nın genel müdürü olması durumunda nasıl bir strateji izleyeceğini anlatan bir rapor yazmasını istedi. Öngör, raporunda bankanın şube sayısını 327’den 150-160’a düşürmeyi, personel sayısını 6000'den 3800'e indirmeyi, yurtdışı temsilciliklerinin çoğunu kapatmayı ve bankanın kredi değerliliğini artırmayı planladı.
Ayhan Şahenk, Garanti Bankası’nı satmayı düşündüğünü ve bu konuda Akın Öngör ile görüşerek bir anlaşmaya varması durumunda bankayı satmayı, aksi takdirde onu genel müdür yapmayı teklif etti. Bankanın satış fiyatı hakkında Akın Öngör’ün görüşünü sorduğunda, Öngör, o dönemde 150 milyon dolar değerinde olan bankanın 1 milyar dolara satılması gerektiğini belirtti. Bu, sadece mevcut bankayı değil, bu parayla yeni bir banka satın alarak büyüme fırsatlarını değerlendirmeyi öngören bir stratejiydi. Bu görüş, gelecekteki başarılı adımlar için de bir işaret niteliği taşıyordu.
Garanti Bankası’nın Durum Analizi ve Gelecek Vizyonu
1991 yılında Garanti Bankası, kimliğini tam olarak belirlememiş, hangi hizmetlerle rekabet edeceğini netleştirememiş bir kurum görünümündeydi. Bankanın mevcut durumu, değişime karşı şüpheci ve eleman değiştirmekte sürekli olarak zorluklar yaşanan, hiyerarşik yapısı güçlü ama verimsiz bir organizasyondu. Akın Öngör, bu olumsuz koşulları doğru analiz ederek, geleceğe dair fırsatları ve tehditleri öngörerek stratejisini oluşturdu.
İlk olarak, Garanti Bankası'nın vizyonunu şu şekilde değiştirdi: “En büyük olmak değil, en iyi olmak.” Misyonu ise “Etkinliğimiz, çevikliğimiz ve örgütsel verimliliğimizle müşterilerimize, hissedarlarımıza, çalışanlarımıza, topluma ve çevreye kattığımız değeri sürekli ve belirgin bir biçimde arttırmak” şeklinde belirlendi. Bu vizyon ve misyon doğrultusunda yapılan değişiklikler, bankanın gelecekteki başarısının temellerini attı.
Yapısal Değişiklikler ve Şirket Kültüründeki Devrim
Öngör, bankadaki yapıyı radikal bir şekilde değiştirerek verimsiz şubeleri kapattı ve gereksiz personelle yolları ayırdı. Yönetim yeniden şekillendirildi, bankaya yeni bir dinamizm getirildi ve departmanlar arasındaki iletişim kolaylaştırıldı. Toplantı kültürünü de değiştiren Akın Öngör, geleneksel dikdörtgen masaları kaldırarak yuvarlak masa kullanmaya başladı. Bu toplantılarda, makamların değil, fikirlerin ön planda olması sağlandı.
Çalışanların motivasyonuna büyük önem veren Öngör, şirketin kültürünü “Her müşteri bir yıldızdır” felsefesiyle şekillendirdi. Müşteri odaklı bir yaklaşımı benimseyen Garanti Bankası, bir ticari işletme değil, hizmet sektörü anlayışıyla hareket etmeye başladı.
İletişim ve Motivasyon: Başarının Anahtarları
Bir şirketin başarısının, o şirketteki herkesin aynı hedefe odaklanmasıyla elde edileceği gerçeğini bilen Akın Öngör, tüm çalışanlarıyla etkin bir iletişim kurdu. Personelin görüşlerini alarak, önerilerini dinleyerek, çalışanların motivasyonunu artırmayı başardı. Bu iletişim stratejileri, şirketin kültürünü olumlu yönde dönüştürerek Garanti Bankası'nın başarısının temel taşlarını oluşturdu.
Akın Öngör, şube sayısını 1995 yılında 317'den 151'e düşürdükten sonra verimlilik ve karlılıkta büyük bir artış sağladı. Banka, küresel ölçekte başarılı diğer finansal kurumları inceleyerek, yeni tedbirlerle krizleri fırsata çevirdi. Öngör, “Nokta Projesi” ile doğru yerlerde yeterli sayıda şube açarak, bankanın büyüme stratejisini başarıyla uyguladı.
Çalışanların Gelişimi: İnsan Kaynağına Yatırım
Akın Öngör, çalışanlarının gelişimine büyük önem verdi. Yurt dışı eğitimlerle, çalışanların becerilerini geliştirmelerini sağladı. Ayrıca, çalışanlarına kişisel gelişim konusunda da yardımcı oldu ve bunu videolarla destekleyerek eğitimlerini pekiştirdi. Bankanın dış görünüşü kadar, çalışanların dış görünüşünü de değiştiren bu süreç, çalışanların kendilerine ve işlerine saygı duymalarını sağladı.
İnovasyon ve yaratıcılığı teşvik eden Öngör, çalışanlarını motive ederek şirket içindeki yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesine zemin hazırladı. Bu süreç, Garanti Bankası'nın başarısının anahtarı oldu.
Sonuç: Bir Liderin Yönetim Anlayışı
Akın Öngör, liderlik ve yönetim anlayışını sadece yönetimsel görevlerle sınırlı tutmadı. Çalışanlarıyla doğrudan iletişim kurarak, onların önerilerini dinledi, geri bildirimlerini aldı ve her zaman onların yanında oldu. Bankanın başarısı, yalnızca yönetim stratejilerinden değil, aynı zamanda insan kaynağına yapılan yatırımdan da kaynaklandı.
Ayhan Şahenk ile birlikte, Garanti Bankası'nın bugünkü konumuna gelmesinde en büyük payı, eğitim ve gelişim süreçlerine verdikleri önem oluşturmaktadır. Her çalışanını, kişisel ve profesyonel gelişim konusunda destekleyen Akın Öngör, şirketin başarısının temelini sağlam bir kültürle atmıştır.
Kaynak: Akın Öngör- Benden Sonra Devam
İkincil Kaynak: https://eodev.com/gorev/27044570
Kitap Satın Alma Sayfası: Şu an için kitap herhangi bir alışveriş sitesinde stokta yoktur. Nadir kitap gibi ikinci el kitap satım platformlarından alınabilir.